Dursunbey çevresine, Romalılar döneminde Abrettene adı verilirdi. Abrettene bölgesinde merkez olan Dursunbey’in ismi de Hadrianeia idi. Hadrianeia ismi ünlü Roma İmparatoru Hadrian’dan gelmektedir. Hadrian şehrinin milattan sonra 131-132 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Dursunbey (Hadrianeia) Romalılar döneminde önemli para basım yerlerinden biriydi. Bugün Dursunbey ismini taşımakta olan ilçenin diğer eski ismi ise ‘Balat’tır. Balat ismi Anadolu’nun birçok yerinde bulunan bir isimdir. Osmanlı arşiv ve belgelerine göre şehir Balatlı Türkmenleri tarafından kurulmuştur. Aynı Yörüklerin başka yerlere yerleşip, oymak adlarını buralara da vermiş olduğu kabul edilebilir. İlçenin şimdiki adı ise Karesi Beyliği’nin kurucusu Kara İsa Bey’in oğullarından “Tursun Bey”den gelmektedir.

Rakımı 672 m (2.204 ft) olan ve 111 mahallesi bulunan Dursunbey ilçesi 2020 TÜİK verilerine göre 34.840 nüfusu ile 21.038 kırsal nüfusuna sahiptir. Balıkesir merkezinin doğusunda yer alan Dursunbey ilçesi, merkeze 80 km mesafededir. 1952 kilometre karelik bir yüz ölçümüne sahip olan ilçe toprakları genellikle dağlık ve ormanlıktır. Bundan dolayı bitkisel üretim çok gelişmemiş ve yerel tüketimle sınırlı kalmıştır. İlçe halkının ana geçim kaynağı hayvancılık ve ormancılıktır. İlçede koyun yetiştiriciliğinin yanı sıra tavukçuluk ve ipek böcekçiliği de yapılmaktadır. Kerestesi ile ünlenen ilçede kavak yetiştiriciliği gelişmiş olup ilçede kereste üreten çok sayıda atölye bulunmaktadır. Kuru tarım ürünlerinden; buğday, arpa, çavdar, yulaf, mercimek ve nohut, meyve üretimi olarak en çok elma üretilmektedir. Hayvancılık yönünden 18.000 büyükbaş, 60.000 küçükbaş ve 900.000 kanatlı mevcuttur.

1866 yılında inşa edilmiş tarihi bir cami olan Çarşı Cami, ilçenin Cebeci mahallesinde yer almaktadır. Çarşı Camii bugün halen ibadet amacıyla kullanılmaktadır.

Dursunbey’in Aşağımusalar köyüne 5 km uzaklıktaki Aşağımusalar Ilıcası, Alaçam Dağları doğa güzelliğinin içindedir. 29 ºC‘lik su sıcaklığına sahip olan ılıca çevrede cilt hastalıklarına iyi geldiği için “güzellik suyu” olarak da bilinmektedir. Karstik kaynaklardan çıkan suların oluşturduğu Su Çıktı Mesire Yeri, dinlenmek ve hoşça vakit geçirmek için Dursunbey yöresinin önde gelen mesire yerlerindendir. On asırlık su kaynağının çevresi çınar ağaçlarıyla kaplı olup alabalık tesisiyle de gelen ziyaretçilere nezih bir imkân sunmaktadır. Dursunbey’in merkezinde bulunan bu yere kolayca ulaşılabilmektedir.

İlçe coğrafi şartlar itibariyle dağ turizmine oldukça elverişlidir. Özellikle dağcılık ve kamp yapmak isteyenlerin aradığı yer Dursunbey’dir. Şehirden, betondan uzak eşsiz bir doğa ile burada hayatınızın kampını yapabilirsiniz. Bölgede özellikle Orman İşletmeleri tarafından korunma altına alınan bölgede doğa ile iç içe keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Kente çok yakın olan bu mesire ve piknik yerleri Dursunbeylilerin de yazın vazgeçilmez mekânlarındandır.

Dursunbey’de yüzyıllardır sürdürülen gelenek bir gelenek olan Barana Geleneği, 2010 yılında “UNESCO tarafından Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne eklenmiştir. Barana sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden biridir. Esasen gençlerin kendilerini eğittikleri bir örgütlenme olan Barana da eğlence bir araçtır. Daha sonraları toplumsal değişimlerin etkisiyle eğlence ön plana çıkmıştır. Her yıl hasat bitiminde eylül ortası veya ekim başı gibi başlayıp Hıdrelleze kadar devam eden bu gelenek Balıkesir’in Dursunbey ilçesine hastır. Dursunbey’e has değerlerden biri de ametist taşıdır. İlçenin Güğü köyü yakınlarında çıkarılmakta olan ve mavi-mor ya da mor rengi ile beğeniyle kullanılan kuvars ailesinden bir taş olan ametist, eski çağlarda “sarhoşluğu yok eden taş” olarak bilinirdi. O zamanlarda bir kısım kadeh, çanak, kap gibi eşyaların birçoğu ametistten yapılırdı. Bugün ise vücut sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle çeşitli nesnelerin yapımında kullanılmaktadır.